MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için kullandığı "PKK'nın kurucu önderi" ifadesine bir kez daha sahip çıktı. Partisinin CHP'yle görüşmeyeceğini de tekrar eden Bahçeli, DEM Parti'den yapılacak ziyaret içinse "DEM parti heyetini selamlıyor, terörsüz Türkiye seferberliğimiz kutlu olsun diyorum" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , gündemdeki gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Suriye'deki HTŞ yönetimi ile SDG arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin "Suriye ile PYD/YPG anlaşmasıyla mühim bir eşik aşıldı, siyasi-toprak bütünlüğü tescillendi" dedi. 'KURUCU ÖNDER' YANITI Bahçeli, terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan için daha önce kullandığı "PKK'nın kurucu önderi" ifadesiyle ilgili tartışmalara da yanıt vererek "PKK’yı kuran ve kumanda eden teröristbaşı Abdullah Öcalan, aynı zamanda örgütün kurucu önderidir. Kim ne derse desin aleni ve aşikâr gerçek budur...
CHP lideri Özgür Özel, ABD Başkanı Donald Trump’a ‘Gazze planı’ üzerinden tepki gösterdi. Erdoğan’a da seslenen Özel “‘Bir cesaret göstereceksen şu Trump’a karşı bir şey söyle. Filistin, Filistinlilerindir. Filistin’e dokundurtmayız de’ dedim. Bugün çıkmış, onu bunu söyledi” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel , Yenimahalle Belediyesi tarafından gerçekleştirilen iftar programına katıldı. Özel, şunları söyledi: “Ben Ramazan’da sert siyasi tartışmalar yapmaktan yana değilim. İlk iftarda Etimesgut’ta bunu söyledim, halen de devam ettiriyorum. Ama maalesef Sayın Erdoğan sertleşmeyi, tartışmayı, Ramazan dememeyi, bayram bilmemeyi, bu sert üslubunu her geçen gün artırarak sürdürüyor. Ama ben kendisine yanıt vermeyeceğim yine. Onu bekliyor gazeteci arkadaşlar. Sadece şunu hatırlatacağım. Ben ona dedim ki ‘Yahu muhalefetin belediye başkanlarını gözaltına alarak, hapse atarak, belediye meclis üyelerini hapse atarak, ana muhalefet partisine kayyum atamaya ...
Kalabalık kahvaltı sofralarında farklı lezzetler arayanlar için enfes bir seçenek. Patatesli menemen tarifi... Menemen in lezzetini patates ile birleştirerek daha doyurucu bir hale getirebilirsiniz! Kahvaltı sofralarına ve pratik öğünlere çok yakışan bu tarif , yumuşacık patatesleri, sulu domatesleri ve lezzetli yumurtalarıyla nefis bir alternatif sunuyor. MALZEMELER 2 adet orta boy patates 2 adet domates 1 adet yeşil biber 1 adet soğan (isteğe bağlı) 3 adet yumurta 2 yemek kaşığı sıvı yağ 1 yemek kaşığı tereyağı 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber 1 çay kaşığı pul biber 1 çay kaşığı toz kırmızı biber HAZIRLANIŞI Patatesleri küçük küpler halinde doğrayın. Tavaya sıvı yağı alın ve patatesleri ekleyerek orta ateşte yumuşayana kadar kızartın. Kızaran patatesleri kağıt havlu üzerine alarak fazla yağını süzün. Aynı tavaya tereyağını ekleyin. Küp doğranmış soğanı (isteğe bağlı) ve biberleri ekleyip 2-3 dakika kavurun. Kabuklarını soyup doğradığınız domatesleri ekleyin, b...
Çin'in güneybatısında yapılan bir arkeolojik keşif, insan evrimine dair eski inançları altüst etti. Daha önce yalnızca Avrupa'da Neandertaller tarafından kullanıldığı düşünülen Quina taş aletlerinin, 50 bin ila 60 bin yıl öncesine tarihlenen bir alanda bulunduğu açıklandı. Quina taş alet yapma yöntemi, geçmişte yalnızca Avrupa'da Neandertallerle ilişkilendirilmişti. Ancak Çin li arkeologlar, bu teknolojiye Doğu Asya'da da rastlayarak büyük bir keşfe imza attı. Bu buluş, Orta Taş Devri'nde (300 bin ila 30 bin yıl önce) Avrupa ve Afrika'da önemli bir evrimsel gelişim yaşanırken, Doğu Asya'da insan evrimi nin daha durağan olduğuna dair olan eski görüşleri sorgulatıyor. TEKNOLOJİ NEREDEN GELDİ? Çalışmanın ortak yazarlarından Washington Üniversitesi’nden Ben Marwick, "Bu buluş, bölgedeki düşünce tarzını değiştiren büyük bir gelişme. Bu, o dönemde dünyada başka neler oluyordu sorusunu akıllara getiriyor" dedi. Arkeologlar, Quina taş aletlerinin bölge...
Bilim insanları, Apollonius’un kayıp eserlerini Arapça bir el yazmasında keşfetti. Leiden Üniversitesi’ndeki el yazmaları, İslam dünyasının bilim mirasına dair yeni bilgiler sunarken, Apollonius’un kayıp kitapları matematik tarihine ışık tutuyor. Bilim insanları, antik dünyanın ünlü matematikçilerinden Büyük Geometri Ustası Apollonius ’a ait, daha önce kaybolmuş ve son derece önemli iki kitabı ortaya çıkardı. Bu eserler, Hollanda ’daki Leiden Üniversitesi Kütüphaneleri 'nde muhafaza edilen bir Arapça el yazması içinde bulundu. Bu keşif , Leiden Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan "Peygamberler, Şairler ve Bilginler" adlı kitabın bir parçası olarak duyuruldu. Kitap, toplam 50 bölümden oluşuyor ve İslam dönemi bilim geleneğine dair önemli bilgiler içeriyor. TEMEL KAVRAMLARI GEOMETRİYE KAZANDIRDI MÖ 262 - 190 yılları arasında yaşamış olan Apollonius, Yunan matematik tarihinin en büyük isimlerinden biri o...
"İnsan, şu kalbinin ortasına batana özlem demese bıçak der. Bugün Sadri Alışık'sız 26. yıl. Rahmetle, minnetle, özlemle." Kerem Alışık, Yeşilçam'ın duayenlerinden olan babası Sadri Alışık'a duyduğu bitmeyen özlemini işte bu satırlarla ifade etti.
18 MART 1995'TE HAYATA VEDA ETTİ 18 Mart 1995 yılında hayata veda eden Sadri Alışık, anılıyor. Beyazperdede hayat verdiği Turist Ömer başta olmak üzere, Gönlü bol, Arif Barazlı, Taşkasap Necati gibi karakterlerle hafızalara kazınan Sadri Alışık için düzenlenen anma bu yıl pandemi nedeniyle biraz daha kısıtlı olarak aile içinde yapılacak. Kerem Alışık da hem babası Sadri Alışık'ı hem de ondan sonra hayatını kaybeden annesi, ünlü oyuncu Çolpan İlhan'ı Instagram sayfasında yaptığı bir paylaşımla ve dokunaklı bir mesajla andı. Alışık, anne ve babasıyla birlikte kamera karşısına geçtiği bir filmden bir sahne de paylaştı.
'İNSAN ŞU KALBİNİN ORTASINA BATANA ÖZLEM DEMESE BIÇAK DER' Okuyanların yüreğine dokunan paylaşımına "Çocuk soruyor Anne, babam bizimle gelmiyor mu? Anne, hayır gelmiyor o gitti diyor. Sonra dayanamıyor anne de gidiyor. Çocuk bir başına kalıyor. Anne güzel. Güzel anılar gibi güzel. Baba hüzünlü. Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü. Çocuk güzel anılar gibi özlemli. Özlemli şarkılar gibi hüzünlü. Baba Sadri̇ Alışık. Anne Çolpan İlhan Alışık. Çocuk Kerem Alışık" satırlarıyla başladı. Sonra da "İnsan, şu kalbinin ortasına batana özlem demese bıçak der. Bugün Sadri Alışık'sız 26. yıl. Rahmetle, minnetle, özlemle" sözleriyle bitirdi.
AİLESİ 'SADRİ' DİYE HİTAP EDİYORDU Kamera karşısında canlandırdığı rollerle Türk izleyicisinin gönlünde yer edinen Sadri Alışık, Saffet Hanım ve kaptan Rafet Bey'in ilk çocuğu olarak 5 Mart 1925'te İstanbul'da dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Sadrettin Alışık olan usta oyuncu, ailesinin kendisine "Sadri" diye hitap etmesinden dolayı çocukluğundan beri duymaya alıştığı isimle sanat dünyasında kendini tanıttı. Sadri Alışık, Paşabahçe 39. İlkokulu'nda okurken gittiği bir sünnet töreninde izlediği Naşit Özcan Tiyatrosu'nun gösterisi sayesinde yıllarını vereceği tiyatro sanatıyla tanıştı. Gözlemci bir karaktere sahip olan Alışık, kendi piyeslerini hazırlayarak mahalleden arkadaşlarına gösteriler sunmaya başladı. Ailesinin tiyatrocu olmasına karşı çıkmasına rağmen oyunculuktan vazgeçmeyen sanatçı, üçüncü sınıftayken "İstiklal" adlı piyeste "Adalı Halil" adlı başrolü üstlendi. Alışık, sonraki yıllarda Ziya Ünsel İlköğretim Okulu adını alan Beykoz Ortaokulu'nun ardından İstanbul Erkek Lisesi'nde eğitim gördü.
CAĞALOĞLU HALK EVİ'NDE TİYATRO EĞİTİMİNE BAŞLADI Lisedeyken Cağaloğlu Halk Evi'nde tiyatro eğitimine başlayan sanatçı, oyunculuk çalışmalarını, halen Sadri Alışık Tiyatrosu adıyla hizmet veren Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne'de sürdürdü. Alışık, bir süre Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde eğitime devam etti. Çeşitli dergilerde grafikerlik de yapan sanatçı, hayatı boyunca pek çok yağlı boya ve kara kalem çalışmasına imza attı. Sadri Alışık, 1940'ta Eminönü Halkevi'ne giderek amatör tiyatro çalışmalarına katıldı. Profesyonel oyuncu olarak ilk kez 1943'te Raşit Rıza Topluluğu'nda sahne alan sanatçı, ardından Karaca, Site, Oraloğlu, Çevre, Oda ve Kent tiyatrolarında çalışmalarını sürdürdü.
1946'DA 'GÜNAHSIZ' İLE SİNEMAYA ADIM ATTI Alışık, kısa bir süre gazinolarda gösteri yaptı, 1946'da "Günahsızlar" filmiyle Yeşilçam'a adım attı. Vatani görevini 1946-1949 yıllarında tamamlayan usta oyuncu, 1951'de ilk evliliğini yaptığı tiyatro sanatçısı Neriman Esen ile 1957'de ayrıldı. Sadri Alışık, 1951'de bir film setinde tanıştığı ve çok sayıda filmde birlikte rol aldığı Ayhan Işık ile Işık'ın 1979'daki vefatına kadar yakın dostluk kurdu.
HAYATININ AŞKIYLA DA FİLM SETİNDE TANIŞTI "Turist Ömer", "Ofsayt Osman" ve "Ali Baba" gibi karakterlerle unutulmazlar arasına giren sanatçı, 1959'da "Yalnızlar Rıhtımı" filminde canlandırdığı "Rıdvan Kaptan" rolüyle dikkati çekti. Alışık, hikayesi Attila İlhan'a ait filmde başrolleri paylaştığı sinema ve tiyatro oyuncusu Çolpan İlhan'la tanıştı. Sadri Alışık, Çolpan İlhan ile 20 Ağustos 1959'da evlendi. Çiftin çocukları Kerem, 1960'ta dünyaya geldi. Usta oyuncu Alışık, dram rolleriyle başladığı oyunculuk kariyerini, canlandırdığı komedi karakterleriyle zirveye taşıdı. Kariyeri boyunca 200'ü aşkın yapımda rol alan sanatçının Ayhan Işık ve Belgin Doruk ile 1961-1962 arasında rol aldığı "Küçük Hanımefendi" ile "Turist Ömer" ve "Ayşecik" serileri izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
TURİST ÖMER'İN DOĞUŞU Sanatçı, kendisiyle özdeşleşen "Turist Ömer" karakterinin ortaya çıkış hikayesine ilişkin yaptığı bir açıklamada, şunları aktarmıştı: "Rahmetli Ayhan'la (Işık) oynadığımız filmde ben onun yardımcısı, ezik, yenik bir arkadaşı gibiydim. Bu tipi ne şekilde canlandıracağımızı düşününce bir şapkaya gereksinim duyduğumu düşündüm. Muhtelif şapkalar getirdiler. Hiçbiri olmadı. Benim istediğim daha dökük bir şeydi. Allah'tan yan tarafta bir inşaat vardı. Orada işçilerin başından 2,5 liraya bir şapka alıp getirdiler. Şapkayı giydim ama yine de tip tamam değildi. Bir şey eksikti. Sonra düşündüm şapkayı indirdim biraz. Omuzları düşürdüm. 'Anladın mı abicim.' falan dedim. 'Aaa, oldu dediler.' Fakat yine bende bir eksiklik vardı ve daha sonra ayakkabıların topuğuna basma ihtiyacı hissettim. Sürünerek daha dökük, saçık olsun diye. Film sonra çok büyük iş yaptı. Çok beğenildi. Bunun üzerine Hulki Saner, 'Biz bir Turist Ömer filmi yapalım. Tek başına başrolü sen oyna.' dedi. 'Denemeye değer.' dedik ve yaptık. Film bana da çok şey kattı. Büyük bir sempati, sevgi getirdi."
ARDI ARDINA FİLM ÇEKTİ Genellikle rol aldığı filmlerde, değişen toplumsal değerler içinde güzelliğe tutkun, umutlu, yaşama sevinciyle dolu, dürüstlüğü ve doğruluğu özleyen karakterler sergileyen usta oyuncu, 1964'te "Avare- Dalgamıza Bakalım" ile "Tophane Rıhtımında -Turist Ömer" ve 1970'de "Turist Ömer Arabistan'da" adlı 45'lik plaklar da doldurdu. "Şaka ile Karışık", "Fıstık Gibi Maşallah", "Helal Olsun Ali Abi" ve "Ah Güzel İstanbul" gibi birçok önemli filmde rol alan oyuncu, "Yalvarmaktansa kaybetmeyi tercih ederim. Prensip meselesi...", "Hayat demek, ölümü beklemek demektir. Az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları, işte falanları, filanları göreceğiz. Birçok şeyin tadına bakacağız. Sonra da ister istemez 'Gidiyorum Elveda' şarkısını söyleyeceğiz. Öyle ise gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun.", "Şu hayatın falanları filanları malum..." ve "Ama kabahat bende değil, şarkıdaki o kızda." gibi unutulmaz birçok repliğe de imza attı.
BİRÇOK ÖDÜLE DEĞER GÖRÜLDÜ Sadri Alışık, 44 yıllık sanat hayatında birçok ödüle de değer görüldü. "Afacan Küçük Serseri" filmindeki "Hüsnü" karakteriyle 1971 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü"nü, 1994'teki oynadığı son film "Yengeç Sepeti" ile de yine "Antalya Altın Portakal Film Festivali"nde, Mehmet Aslantuğ ile birlikte "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü"nü aldı. Yaşamı boyunca aile yaşantısından ve karakterinden taviz vermeyen Alışık, yakın dostu Ayhan Işık'ı 16 Haziran 1979'da kaybettikten sonra büyük bir sarsıntı geçirdi. O yıllarda "Seyahatname" adlı dizide rol alan sanatçı, 1983'te "Kartallar Yüksekten Uçar", 1986'da "Çalıkuşu" ve 1987'de "Saat Sabahın Dokuzu" adlı dizide oynadı.
ŞİİR KİTAPLARI DA YAYINLANDI Kendine özgü üslubu ve selamıyla halen Türk izleyicisinin izlemekten keyif aldığı isimlerden biri olan sanatçı, "Bir Ömürlük İstanbul" adlı şiir kitabıyla da İstanbul'a olan sevdasını kaleme aldı. Sadri Alışık, karaciğer yetmezliği nedeniyle dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın desteğiyle 1990'da ABD'ye gitti. Alışak'a burada Prof. Dr. Münci Kalayoğlu tarafından organ nakli yapıldı. Karaciğer, böbrek ve solunum yetmezliği ile kemik iliği hastalığı için tedavi gören Alışık, 18 Mart 1995'te İstanbul'da yaşama veda etti.
'TEK BAŞINA BİR KONSERVATUARDI' Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilen sanatçının anısına eşi Çolpan İlhan tarafından kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezi'nce her yıl "Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri" veriliyor. Babası gibi oyuncu olan Kerem Alışık, bir açıklamada, babasının tek başına bir konservatuvar olduğunu söyleyerek, "Şarkısıyla şiiriyle resmiyle müthiş özellikli bir adamdı. Ülkesinin bütün yüreklerine ulaşan, samimi, fedakar, candan, önce insan ama yanında hep Çolpan İlhan. Onun sağı, solu, altı, üstü hep Çolpan İlhan, bütün bu başarılarında en büyük pay sahibi diyebilirim. Filmlerinde hep ofsaytta kalan bir adamdır ama hayatın içinde tek golü Çolpan İlhan'dır." ifadelerini kullanmıştı.
Kerem Alışık, babası Sadri Alışık'ı böyle andı: 'İnsan kalbine batana özlem demese bıçak der'
Reviewed by Zakir KAYA
on
Mart 19, 2021
Rating: 5
Post Comment
Hiç yorum yok