*Sizden biri, bir eser yazacak olursa, daha çok mânâ bakımından doğruluğuna dikkat etsin.
*Bugün ilim, onu vâsıta yapıp karnını doyuranların eline geçti.
*Sabır susmaktır. Susmak sabırdandır. Konuşan, susandan daha fazla vera sahibi olamaz. Şu var ki, alim kişi bir yerde konuşur bir yerde susar.
*Sabır güzeldir. Bu ise, insanlara şikâyette bulunmamaktır.
*İnsanlar arasında tanınmak isteyen,ahretin tadını alamaz.
*Şöhreti seven insan,Allah’tan korkmaz.
*Övülmekten hoşlanmak kadar ahmaklık düşünülemez.
*Dünya ve ahirette elem ve kederlerden kurtulmak isteyenler kötü ahlak sahipleriyle görüşmemelidir.
*Dünyâda azîz olmak, âhirette selâmette kalmak isteyen, diline sahip olsun. Şahitlik yapmasın, halka imam olmasın, hiç kimsenin yemeğini yemesin. İki şey kalbe kasvet verir.
*Çok konuşmak ve çok yemektir.
*İlme çalışanın işareti, dünyâdan kaçmaktır, dünyayı sevip onda kalmak değil.
*Kendisiyle amel etmediğin şeyi bırakman daha iyidir. İlim, amel etmektir. Allah'a itaat ettiğin zaman sana öğretir. Allah'a isyan edersen, sana öğretmez. İlim, alimlerin ihtiyaç malzemesidir.
*Marifetten mahrum kalan kimse, ibadetinin tadını bulamaz.
*Kâmil olan Allah yolcusu ile sohbet etmek, Kuran'ı okuyan ile sohbet etmekten daha sevimlidir.
*Kim Allahü teâlâya yaklaşırsa, insanlardan uzak kalır.
*İnsanların sırlarını ortaya çıkaracak sorular sorma.
*Nefsim için en güvendiğim amelim, Peygamber efendimizin Eshâbına sevgi ve hürmetimdir.
*Böbürlenmen, kendi ibâdetini çok, başkasınınkini az görmendir.
*Malınız varken aç sabahlamanızı, malınız yokken tok sabahlamanıza yeğ tutarız.
*Âdemoğlunu dünyâda tâkib eden musîbetlerin başında, sevdiklerinden ayrılması gelir.
*Bir kimse bize, hadîs anlat dediği zaman, anla ki, bize kolaylık göster, demek istiyor.
*Makâmların en yükseği, ölünceye kadar fakirliğe sabretmektir.
*İki haslet vardır ki, kalbe sıkıntı verir: Çok konuşmak, çok yemek.
*Bir kul Kur'ân-ı kerîmi hatmederse, melekler onun iki gözü arasını öperler.
*Kişi gazabını yenmedikçe, takvâ sâhibi olamaz.
*Konuşmak hoşuna giderse sus, susmak hoşuna gidince konuş.
*Kim Allahü teâlâdan dünyâyı isterse, Allahü teâlâ da onun dünyâda uzun zaman kalmasını ister.
*Müminin izzeti, insanlardan uzak durmasıdır. Şerefi ise gece namaz kılarak ayakta durmasıdır.
*Ana ve babanın evlatlarına duâları, bir peygamberin ümmetine olan duâsı gibidir.
*Verâ, şüphelilerden temizlenmek ve her an nefisle muhâsebe etmektir.
*Kötü insanlarla arkadaşlık yapmak, hayırlı insanlara sû-i zana, kötü düşünmeye sebeb olur.
*Cimrinin yüzüne bakmak, insanın kalbini karartır.
*Şâyet insanlar Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünselerdi, O'na isyân etmezlerdi.
*Akıllı kimse, hayrı ve şerri bilen kimse değildir. Akıllı kimse hayrı gördüğünde ona tâbi olan, şerri gördüğünde ondan kaçınan kimsedir.
*Ölümü hatırladığın zaman, dünyânın güzelliği ve şehvetleri senden gider.
*Kötülüklerini gizlediğin gibi iyiliklerini de gizle.
*Dünyâyı seven kişi ölümü sevmez.
*Melekler, kendisine hayran kaldığı kulun amelini yükseğe çıkarır ve Allah'ın huzuruna götürür.
Beyazıd-i Bestami Sözleri
*Kendinden daha kötünün bulunduğunu zanneden kibirlidir.
*Allah'ı seviyorum sanırdım! Ama anladım ki, esas olan O'nun sevmesi imiş.Allah bir kulu severse, onun kalbini Kendisi ile meşgul edermiş.
*Gözlerini harama bakmaktan ve başkalarının ayıplarını görmekten koru.
*Kendine kıymet verip ibâdetlerini hâlis gören, insan sayılmaz.
*Gönlü şehvetle dolu iken ölen insanı lânet kefenine sararlar, nedâmet mahalline defnederler. Kim de şehvetini ve nefsini öldürürse onu rahmet kefenine sarar selâmet mahalline defnederler.
*Hayat, ilimde; rahat, marifette; zevk, zikirdedir. Şevk ise âşıkların mülküdür. Onlar orada taht kurmuşlar; arzu ve emel, onlara erişmemiştir.
*Konuşanın sükutundan yararlanamayan konuşmasından hiç yararlanamaz.
*Yâ rab! Bedenimi cehenneme at ve onu o kadar büyüt ki cehennemde başkasına yer kalmasın.
*Arif (tevhid bilgisine ve şuuruna sahip kimse), konuştuğunun daha üstündedir. Alim (dini ilimlerde derinlik sahibi kimse) ise konuştuklarının çok altındadır. Çünkü arif devamlı yüce Rabb’ini düşünür, alim ise ilmiyle kendini düşünür.”
*Bir gece kalktım, namaz kılıyordum. Yoruldum, oturdum ve ayağımı uzattım. Birden gaipten bir ses duydum, diyordu ki: Padişahlarla oturan kimse terbiyeli bir biçimde oturmalıdır!
*Halkın muhtelif halleri vardır, arifin ise hali yoktur. Çünkü arifin resim ve şekli yok olmuş, hüviyeti başkasının hüviyeti ile mahvolmuş ve eserleri başkasının eserlerinde kaybolmuştur.” “Arif tayyar, zahit seyyardır.” “Biz marifeti aç karın ve çıplak bedenle bulduk.
*Tevbe kökünü istiğfar yaprağı ile karıştırıp, gönül havanına koymalı, tevhid tokmağı ile dövüp insaf eleğinden eleyerek gözyaşı ile hamur etmeli, aşk ateşinde pişirip içine muhabbet-i Muhammediye balından katarak kanaat kaşığı ile gece gündüz yemeli.
*Veli, Allah’ın emirlerini yerine getirme, yasaklarından da sakınma konusunda sabreden kimsedir.
*Sufi bir elinde kuran, bir elinde sünnet, bir gözü cennette, diğer gözü cehennemde olduğu halde sadece hakkı isteyen kimsedir.
*Her kim Kur’an okurda müslümanların cenazelerine katılmaz, hastaları ziyarete gitmez, yetimleri soruşturmaz ve tasavvuftan dem vurursa, onun bir sahtekar olduğunu biliniz.
*Cümle halkın sahip olduğu devletler kapınıza havale edilse buna güvenmeyiniz. Tüm devletsizlikler yolunuza konsa, ümitsiz olmayınız. Çünkü büyük ve yüce Allah’ın işi “Ol” der, oluverir iledir. Her kim kendine bakıp ibadetini ihlaslı görür, keşf sahibi olduğunu sanır ve nefislerin en çirkefi olarak kendi nefsini görmezse, hiçbir hesapta onun yeri yoktur.
*Unuttuğunda cahil olacağı için, kitaplardan bazı şeyler ezberleyen kimselere âlim denmez. Hakiki âlim, öğrenmeden ve ezberlemeden, dilediği anda Hakk’tan ilim alabilen kimsedir.
*Allah hakkında Allah sayesinde mârifet sahibi oldum. Allah’tan başkası hakkında ise Allah’ın nûru ile mârifet sahibi oldum.
Biruni Sözleri
*Edindiğin bilgiler, giysilerine benzememeli, sen yıkanırken akıp gitmemeli.
Bennan-ı Hammal Sözleri
*Tövbe iki çeşittir. Biri avâmın tövbesi, biri de seçilmişlerin tövbesidir. Avâmın tövbesi günâhlardan tövbedir. Seçilmişlerin tövbesi gafletten tövbedir. Avâm ile havâssın, seçilmişlerin tövbelerinde fark vardır. Avâm, günahlardan ve kötülüklerden tövbe eder. Havâs ise bunları zâten işlemez. Fakat onların tövbesi yanılmaktan, gaflete düşmekten ve yaptığı ibâdet ve tâatı sebebiyle kendini beğenme korkusundan tövbedir.
*Başkalarının zarar görmesine sevinen kişi, kurtuluşa kavuşamaz.
*Allahü teâlâyı tevhîd edersen, husûsî ihsâna kavuşursun. Eğer doğru yolda olursan, seçilmişlerden olursun. Eğer doğruyla yanlışı karıştırırsan cefâ çekersin.
*Tasavvuf ehli, Allahü teâlâya güvenen, emirlerini yerine getiren, sırra riâyet eden, mahlûklardan uzaklaşarak, O'na yönelen kimsedir.
*Allahü teâlâdan uzaklaşan kimse, bâtıl yollara sapar.
*Kötülüklerden sakınan cesâretli, hâin ise korkak olur. Kötülük yapan, kendini yalnız hisseder.
Blaise Pascal Sözleri
*Bana fiIozofIarın değiI, peygamberIerin haber verdiği AIIah gerek.
*Yüreğin kendi akIı vardır, akIın hiç biImediği.
*Halimiz gerçekten mutluluk verici olsaydı, kendimizi onun hakkında düşünmekten alıkoyma gereği duymazdık.
*Tanrı’yı tanımak ve O’nu sevmek arasında ne çok fark vardır.
*Her seçim bir vazgeçiştir.
*Şu zavallı çocuklar, "Bu köpek benim” diyorlardı. “Orası güneşteki benim yerim.” İşte tüm dünyayı kuşatan gasbedip sahiplenme davasının nasıl başladığının en canlı timsali.
*Papağan, temiz de olsa gagasını siler.
*Şöhret o kadar tatlıdır ki, onunla ilgili olması kaydıyla, herşeyi severiz—ölümü bile.
*Çok büyük bir ihtimalle, bir gemiye kaptan olarak, o gemide doğmuş birini seçmeyiz.
*İnsanin felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.
*Düşünce gücümüz arttıkça, özgür insanların çoğaldığını görürüz. Basit insanlar, kişiler arasında bir ayrım görmezler.
*Bir adamı gördüğümüzde kitabını anımsıyorsak bu kötüye işarettir.
*Yararlı olmak ve bir başkasına yanıldığını göstermek istediğimizde, o kişinin söz konusu şeyi hangi açıdan ele aldığını gözlemlememiz gerekir, çünkü genelde bu şey o açıdan bakıldığında doğrudur. Bu gerçeği kabul etmeli, ancak bunun hangi açıdan yanlış olduğunu görmesini sağlamalıyız. Karşımızdaki bundan mutluluk duyacak, çünkü yanılmamış olduğunu, tek eksikliğinin bütün açılardan görememek olduğunu anlayacaktır. Çünkü her şeyi görmemesinden ve ele aldığı açıda doğal olarak yanılabilmesinden kaynaklanır.
*Genellikle, başkalarının bulduğu nedenlerdense kendi bulduğumuz nedenlerle daha kolay ikna oluruz.
*Bir yapıt oluştururken en son bulduğumuz şey, en başa neyin konulması gerektiğidir.
*Kendileri hiç de hayranlık uyandırmayan şeylerin benzerlerini sunup yönetimin ilgisini çeken resim sanatı ne büyük bir kendini beğenmişlik.
*Ölümü düşünmek ne kadar tehlikesiz de olsa, ölümü hiç düşünmeden ona katlanmak daha kolaydır.
*Ölüme, yoksulluğa, bilgisizliğe çare bulamayan insanlar, mutlu olmak için bunları hiç düşünmemek gerektiğini anladılar.
Berna Moran Sözleri
*Bir insanın birey olarak kendi hayatındaki yaşantılarının, duygularının çeşitliği sınırlıdır. Ama sanat sayesinde başkalarının duygularını ve yaşantılarını paylaşır ve böylece yaşantı dünyası çok daha zenginleşmiş olur. Budur sanatın insana sağlayacağı en büyük yarar.
*Duyu dünyasında varlıkların mükemmel olmalarına madde engel olur. İstenilen formun gerçekleşmesini güçleştirir. Bunun için maddenin neden olduğu kusurları gidermek sanatçının işidir. Bundan ötürü ressam, yazar veya şair de, gördüğü gibi değil olması gerektiği gibi çizer tabiatı.
Post Comment
Hiç yorum yok